27 Şubat 2017 Pazartesi

GÖZ ALTI MORLUKLARINA BAY BAY ;)


GÖZ ALTI MORLUKLARINI BELKİ DE ÇOK FAZLA KAFANIZA TAKMIŞSINIZDIR BELKİ DE 1 AY DA GÖZ ALTI MORLUKLARINIZDAN KURTULABİLECEKSİNİZ :)


 Gözaltı morlukları özellikle bayanlar için büyük bir estetik sorunu olarak karşımıza çıkar.Göz altı morluklarının tek bir sebebi yoktur.Herkeste farklı nedenlerle ortaya çıkabilir.Uykusuzluk ve gen yapınız yani kalıtım en önde gelen sebeplerdendir..

Bunların yanısıra ön sıralarda yer alan nedenlerden birkaçı da şöyledir; göz karası üzerinde ki derinin inceliği,sarkmış deri ve gözyaşı oluğunun belirginleşmesi ve melanin seviyesi göz altı morluklarında önemli sebepler içerisindedir..


Güneş altında uzun saatler durmak gözaltı melanin seviyesinin artış göstermesine neden olur.Melaninler vücudumuzu güneş ışınlarına karşı korumakla görevli olduklarından ve bunların yokolması halinde güneş ışınlarına karşı korunamayan gözaltları morarmaya ve zarar görmeye başlayacaktır elbette..Bu da sebeplerden biri olabilir..Tam tersi bir sebep olarakta cilde rengini veren melanin vücut tarafından fazla üretildiğinde ciltte koyuluklar ve lekeler oluşturur buna hipermentasyon denir.Bu da sebepler arasında yer alabilir..




Diğer sebepleri başlıklar şeklinde vermeye kalkarsak; ilaç kullanımlarından doğan yan etkiler,alerji ve sünizit benzeri hastalıklar,vücudun su tutması,yaşlanma,yaşam tarzı,hamilelik ve regl dönemi,aşırı stres,sigara,alkol ve kafeinli içecekler,cildinizin gözaltınızda daha ince olması,gözaltı çukurlarınızın derin olması,yorgunluk,burun akıntıları,kalitesiz makyaj malzemeleri,yani gördüğünüz gibi birden fazla sebepleri vardır :(


Gözaltı morlukları,yüzü yaşlı ve yorgun gösterirken makyajınızıda her daim kötü gösterir..istediğiniz kadar aydınlatıcı sürseniz dahi o morlukları çok profesyonel bir makyaj yapmadığınız sürece yok edemezsiniz :(



Gözaltı morluklarını kapatmak için türlü kapatıcılar,makyaj hileleri denense de en sonunda cilt makyajdan temizlendiğinde kişi bu pek te hoş olmayan görüntü ile karşı karşıya kalır.

Kimi kişilerin göz altı morlukları hafif bir renk değişimi ile kendini gösterirken bazı kimselerde çok fazla belirgindir.Göz altı morluklarını bazı kişiler çok fazla dert eder ve bu bazen ciddi psikolojik sorunlara dahi kişiyi götürebilir.
Ama artık belki de ne makyaj hilelerine ihtiyacınız olacak ne de psikolojinizi böylesine basit çözümü kolay birşey için bozduğunuz için ah vah edeceksiniz.
Bir ay da gözaltı morluklarından kurtulabilirsiniz denemeye değer bence ;)


Prof.Dr.İbrahim Saraçoğlunun gözaltı morlukları için verdiği ve çok kişinin faydasını gördüğü bir kürü paylaşmak istiyorum..
Bu kür için siyah hardal tohumuna ihtiyacımız var öncelikle..Ne sarı ne kahverengi siyah hardal tohumu olmalı kesinlikle..

Siyah hardal tohumunu ilk 3 gün sabah-akşam olmak üzere 1çay kaşığı sabah,1çay kaşığı akşam şeklinde ve kesinlikle çiğnemeden birkaç yudum su ile yutuyorsunuz..arkasından birkaç lokma da ekmek yerseniz iyi olur..
3 gün sabah-akşam bir çay kaşığı şeklinde aldığınız siyah hardal tohumunu 4.gün ile birlikte artık günde sadece 1 defa ister sabah ister akşam 1 çay kaşığı hardal tohumunu aynı şekilde yutuyorsunuz..Kesinlikle çiğnemiyorsunuz birkaç yudum su ile yutuyorsunuz bunu unutmayalım ;) 1 ay boyunca bu şekilde devam ediyorsunuz..


Geceleri yatmadan 2 saat önce de nar çekirdeği yağını gözaltlarınıza sürüyorsunuz..2.haftadan sonra zaten gözaltlarınızda ki değişimi yavaş yavaş görmeye başlayacaksınız ;)
Böylece kür hem içten hem dıştan  olmak üzere iki taraftanda gözaltı morluklarına savaş açıp onları yok edecek ;)

Mor göz altları için şimdi gelelim pratik aklınızda olsun bilgilerine ;)

Yukarıda ki kürü uygularken pratik bilgilerden herhangi birini kullanmanıza gerek yok ;)
Bu bilgiler küre çok fazla ihtiyacı olmayıp günü kurtarmak için ya da gözaltlarını çok takıntı yapmayan kişiler için arasıra ihtiyaç duydukça yapabilecekleri genel bilgiler tarzındadır :)
Bu açıklamayıda yaptıktan sonra gelelim pratik bilgilere ;)
Demlik poşetle içtiğiniz çayın sonrasında poşet çayı atmayın buzlukta 10 dk bekletin ve sonrasında çıkartıp gözlerinizin üzerine koyun 15 dk bekleyin.Bu poşet çay yeşil çay ya da papatya çayı olursa çok daha iyi olur ;)

Uzun saatler bilgisayarda çalışmak zorunda olup bilgisayar ışığına maruz kalanların bu demlik çay poşeti pratik uygulamasını yapmalarını özellikle tavsiye ederim ;)

Çay içmeyi sevmiyenlerde gözlerinize soğuk su ya da buz ile de kompres uygulayabilirsiniz ;)


Sabah uyanır uyanmaz bir bardak ılık su içmek de morluk oluşumunun önüne geçebilir.Ve günde 12 bardak su içmeyi ihmal etmeyin..


Soğuk kaşık uygulaması morlukları hafifletmiyor ama daha belirgin hale gelmelerini önlüyor. 2 yemek kaşığını soğuk suya tutun (veya 15 dakika buzdolabında bekletin) ve gözlerinin üzerine yerleştirin. Kan dolaşımını artırmak için etkili bir uygulama.

Doğal bir cilt beyazlatıcı olan gül suyunu her gün yatmadan önce göz altlarınıza sürün. %100 gül suyu kullanın “gül esansı ve su karışımı” olanlardan değil.
Bir diğer doğal beyazlatıcı olan domatesi kabuğunu soyup püre haline getirdikten sonra göz altlarınıza sürün ve 15 dakika beklettikten sonra soğuk suyla yıkayın.
Pratik bilgileri de verdikten sonra gözaltı morluklarınıza savaş açmaya başlayın mağlum yaz geliyor ;)
Snapchat adresim : mervegucluu1
ve  
instagram adresim



25 Şubat 2017 Cumartesi

ZERUJ ALIŞVERİŞ FESTİVALİ :)


FESTİVAL GİBİ FESTİVAL
ZERUJ WİNTER POP-UP FEST 
:)


Bu defa Zeruj festin  Anadolu yakasında Üsküdar bağlarbaşı kongre ve kültür merkezinde gerçekleşiyor.Sosyal medyada hızla büyüyen ve bugün artık bir marka olan zeruj ismi ile birlikte 11 tane ses getiren festival organizasyonu yapan Zehra Özkaymaz 12.sini Zeruj Winter pop-up fest alışveriş festivali olarak yaptığı organizasyonda yine büyük bir ilgi gördü.

Daha çok muhafazakar kesime hitap eden markalar ve özel tasarımlarıyla butiklerinde yer aldığı bu festivallerde aslında geniş bir yelpazede her kesimin ihtiyaçlarına cevap verecek ürünleri bulabilirsiniz.Kadın girişimcilerin iş dünyasında ki yerini de bu festivallerde görmek mümkün.

İnternetten büyük kitlelere hitap eden markalar ve özel tasarım yapan butikleri bu festivalde görmenin yanısıra hem alışveriş yapıp hem de müşterilerinin ve takipçilerinin buluştuğu bir ortam olması açısından da oldukça keyifli bir ortam oluşturan bir aktivite olması açısından da büyük ilgi görmekte.

Festival gibi festival denebilecek ender festivallerden.Festival tarihlerine göre işlerini ayarlayan festival müdavimleri bile var desem abartmış olmam.


Festivalde her keseye göre ürünleri bulmak mümkün.Ürünleri düşük fiyatlarla ve hatta bazılarını neredeyse maliyetine yakın alabilirsiniz ürün yelpazesinin genişliğide seçeneklerinizi çoğaltıyor ;) Kendime göre birşey bulabilir miyim diye bir soru bile aklınıza gelmesin illa size göre bir değil birden fazla şey bulacaksınızdır.

İnstagram fenomenleri ve birbirinden ünlü sanatçılarıda konuk olarak ağırlanmakta olan festivale gittiğinizde sevdiğiniz sanatçıları ya da severek takip ettiğiniz fenomenleri de görme imkanıda bulabilirsiniz ;)

Zeruj festivallerinde belli bir standartı korurken her seferinde yeniliklerde ekleniyor bir sonraki festivale :)) Yani her festival yeni sürprizler demek ;)
Zeruj festivalleri adeta bir şenlik havasında geçiyor.Hem keyifli zaman geçiriyorsunuz hem de alışverişinizi farklı bir şekilde yaparak kendinize birçok anılar biriktiriyorsunuz. 

Zeruj festivallerinde adeta bir klasik haline gelmiş olan Özlem Öztaş farkıyla ücretsiz kına yaptırabilir böylece keyifli alışverişinize bir dinlenme molası vermişken hem de güzelleşmiş olursunuz ;)


Festivallerde ulaşımınıza kadar düşünülmüş,belirli yerlerden servis araçları kalkıp ücretsiz bir şekil de festival alanına kadar getiriliyorsunuz.Festival girişi zaten ücretsiz ;) Çıkın çıkın gidin yani :))


Tesettür giyiminde ünlü markaların ürünlerini uygun fiyata bulabileceğiniz internet satış sitesi olan Modanisanın birbirinden güzel hediyeleri de festivalde sizleri bekliyor ;)

24/25/26 şubat olmak üzere 3 gün boyunca sürecek festival için 1 gününüz daha var eğer gitme fırsatınız var ise ve gitmediyseniz kaçırmayın gidin derim :) Saat 10:00- 20:30 saatleri arasında ;) 50 markanın olduğu indirimli alışveriş festivalini kaçırmayın festival+sezon sonu olması nedeniyle ürünlerde ciddi indirimlerde var benden söylemesi ;) 
Ve işte festivalde ki 50 marka ;)


Festivalin olduğu kongre merkezinin hemen yanında ki nevmekan da festivale gelenlerin alışverişlerine ufak bir ara verip yemeklerini yiyecekleri aynı zamanda festival alışverişinizi yorulmadan sıkılmadan yaparken arkadaşlarınızla birlikte hoş sohbet edip kahvenizi içip vakit geçirebileceğiniz hoş bir mekan :)


Meşhur zeruj arabası ile bir fotoğraf çekilmeden olmaz dedik ve günün sonunda alışverişimizi bitirdikten sonra ancak fırsat bulabildik tabi haliyle havada kararmıştı ;) Gerçi fırsat bile bulabilseydık arabayla fotoğraf çekilme kuyruğu vardı gün boyu :)))
Eksik kalmayalım deyip ben de ablamda kahvelerimizi içip dönüşe geçtiğimizde giderayak çekildik aslına bakarsanız ;)


Ve işte mutlu son :)))

SNAPCHAT hesabım : mervegucluu1
ve
 instagram hesabım 









23 Şubat 2017 Perşembe

ARİFOĞLUNUN KAŞ VE KİRPİK YAĞINI DENEDİM MEMNUN KALDIM ;)




Gözler ve bakışlar oldukça önemlidir..Güzel bakışlar için kaş ve kirpik vazgeçilmezdir..Kirpiklerimiz dolgun ve uzun olunca bakışlar da haliyle daha derin oluyor...Kaşımız gözlerimizi öne çıkaran sadece bir ufak detay olmakla kalmıyor adeta tamamlayıcı bir unsur..Ancak kaş ve kirpiklerimize bakım yapma alışkanlığımız maalesef pek fazla yok..


 Böyle olunca da zamanla kaş ve kirpiklerde seyrekleşme,dökülme görülebiliyor..bazen çok fazla kozmetik kullanımı bazen de genetik olarak bu son ile yüzleşiyoruz..Ya da kaş ve kirpiklerimiz doğuştan çok zayıf olabiliyor..Kaşlarımızı kaş farı ya da kaş kalemi ile boyararak kirpiklerimize de takma kirpik kullanarak bu açığı kapatmaya çalışıyoruz.Gerçi ben hiç takma kirpik kullanmadım ama çok fazla kullanan var maalesef ve bu takma kirpikler o kadar yaygın bir hal aldı ki günlük makyajda bile sürekli kullanılır oldu ve bu aslında belki günü kurtarıyor ama işin gerçeği kirpiklerimize de zarar veriyor..


Sonuçta bunların hepsi geçici çözümler ve bu işlemleri sürekli yapmak bir süreden sonra can sıkıcı olabiliyor..Bakım yapmak olanı değerlendirmek olanın üzerine birşeyler koymak herzaman daha akılcı ve uzun süreli olandır ;)

Şimdi sizi geçici değil kalıcı bir çözümle tanıştıracağım ne estetik müdahale ne de kaş çizdirme ve ne de çok para harcamamıza gerektirmeyen bir çözüm..Elbette bir mucize beklemeyin bu yağı kullanırken..Birden ok gibi uzun hacimli rimel sürmüş edasında kirpiklere sahip olmuyorsunuz ya da küsen ya da az olan kaşlarınız birden aşka gelmiyor :)))
Ama el de olan kaş ve kirpiğinizi daha da iyileştirdiği bir gerçek..

Yıllardır severek ve güvenerek alışveriş yaptığım bir marka olan Arifoğlunun bir ürünü bu..Kaş ve kirpik yağından bahsediyorum elbette ;) Kullanmaya başladıktan bir süre sonra özellikle kirpiklerimde ki etkisini ben çok net farkettim mesela..


İsterseniz ilk olarak ürünü yüzeysel olarak anlatayım size :) Sonrada bende ki etkilerine geçelim ;)

Bir kutu içinde kaş ve kirpik yağını ikisini birarada alıyorsunuz zaten bu şekil de satışa sunulmuş.. hem kaş hem kirpik için olan her iki şişe de rimel şişesi gibi dizayn edilmiş..Kirpik ve kaş için farklı fırçalar tasarlamışlar kullanım pratikliği açısından..Çok başarılı bir dizayn olup pratik kullanım sağlıyor..Çantanıza atıp çıksanız dökülme riski yok heran heryerde yanınızda götürebilir seyahatlerde valizinize güvenle koyabilirsiniz..Böylece kullanımını aksatma olasılığınız da ortadan kalkıyor..Dış dizaynı böyle ya içeriğinde ne var diyorsanız içeriğinde argan yağı ve e vitamini yer almakta..


Ben gün de 2 kez kullandım sabah ve akşam olarak zaten kullanımında da gün için de bir ya da iki kez yeterli diyor..



Ürünü aldığım gibi snapımde paylaştım :) Kullanıp sonra size gelişmeleri bildirİcem dedim..Ancak daha snapi atar atmaz snapımdeki arkadaşlarımın çoğunluğu kullanımı beklemeden nerden aldın,nasıl kokusu,kullanımı nasıl,işe yarar mı,ben de alıyım gibi sorular sormaya başladılar :) Ürünü görür görmez bu kadar ilgi çekmesi beni şaşırtmadı desem yalan olur :) Burdan da anladım ki bu biz bayanlar arasında oldukça sıkıntılı bir durummuş aslında..Kaş ve kirpiklerinden muzdarip demek ne kadar çok bayan varmış..
O zaman bunu blogda da yazmalıyım ki daha çok kişiye ulaşsın dedim..
Ancak kullanıp tamamen test etmeden de yanlış şeyler yazmak istemedim..

Kullandım testi geçti ve yazıyorum işte;)


Benim kaş ve kirpiklerim normalde de seyrek ve kısa değildir aslında ama her dışarı çıkarken rimel sürmek kaşlarımı az da olsa kontörlemek bazen zor gelebiliyordu.O yüzden biraz biraz daha gürleşsin uzasın dolgunlaşsın da kirpiklerim ben de her seferinde bu rutini yapmaktan kurtulayım istedim..

1 ay kadar kullandım ve sonuç beni hayli şaşırttı..
Kaşlarımda ki ara ara olan seyreklikler dolmaya yerine kaşlar çıkmaya başladı kirpiklerim ise daha dolgunlaşıp uzadı..Rimeli sürdüğüm de bu durumu daha çok farkettim çünkü çok ufak bir rimel sürüşü ile kirpiklerim eskiden daha çok rimel sürdüğüm de olan uzunluğa ve dolgunluğa geldi..


Ve kolay kolay da bitmiyor şişede ki yağ..Çünkü kullanım kolaylığı sağlayan fırçaları aynı zamanda yağın ziyan olmasını da engelliyor böylece uzun süre aynı ürünü kullanabiliyorsunuz..Çok ta uygun bir fiyatı var her bütçeye uyacağına inanıyorum..Fiyatına göre gösterdiği performans çok çok çok fazla iyi ;)


Alın kullanın pişman olacağınızı düşünmüyorum ;)
 Ben kaş ve kirpik yağını arifoğlunun kurtköyde ki viaportta bulunan mağazasından aldım..


Bir çok yer de mağazası var ama mağazalarına yakın olmayanlar için ise internetten sipariş imkanı da var..Şunu söylemeliyim ki bu kesinlikle bir reklam değil ben müşteri olarak memnun kaldım ve bu durumu blog yazarı olarak sizlerle paylaşmak istedim ki siz de faydalanın diye..Beğenmediğim birşeyi ne sosyal platformda ne de günlük hayatımda kesinlikle önermem..Beni bilenler bilir birşeyi öneriyorsam kendimde kullanıyorumdur ;)

buradan da kolaylıkla siparişinizi verebilirsiniz..

Kullanımda pratiklik arayanlar için,ben o yağı bu yağı karıştıtıp yapamam hazırı varsa alıyım diyenler için güzel bir ürün ;) Fiyatıda gayet makul..

Benden şimdilik bu kadar denediğim ve memnun kaldığım ürünlerle yeni postlarda görüşmek üzere :) 

SNAPCHAT : mervegucluu1

https://www.instagram.com/






21 Şubat 2017 Salı

GÜZELLİK İKSİRİ KIRMIZI KANTARON YAĞI

GÜZELLİK İKSİRİ Mİ ARIYORSUNUZ ? ARAMAYIN BULDUNUZ ;) 
KIRMIZI KANTARON YAĞI
SİVİLCELER,SİVİLCE İZLERİ,GÜNEŞ LEKELERİ,YARA İZLERİ VE DAHA BİRÇOK FAYDASI İLE İŞTE KIRMIZI KANTARON YAĞI 

Merhaba arkadaşlar kırmızı kantaron yağı birçoğumuz tarafından bilinsede faydaları ismi kadar çok bilinmiyor :( Kırmızı kantaron yağının faydalarının birazını bile bilseniz inanın evinizden eksik etmezsiniz..Öylesine mükemmel bir yağ ki anlatmakla bitmez ama biryerden başlamak gerek dimi ;) Hadi o zaman başlayalım..


Eskiden şimdi ki kadar her rahatsızlık için birden fazla alternatif olarak ilaçlar,kremler gibi labaratuvar ortamında üretilen ilaçlar yoktu ve birçok sorun için bitkilerden ve bu bitkilerden elde edilen yağlardan faydalanılırdı.Eskiler kırmızı kantaron yağını evlerinde yaparlarmış ve başucundan hiçbir zaman eksik etmezlermiş.Şimdi köylere gittiğimizde yine evlerde kırmızı kantaron yapılan birçok ev bulabilir,tedavi unsuru olarak kullanıldığına şahit olur ve kırmızı kantaron yağından şifa bulan insanlara rastlayabiliriz ;)

Tamamen doğal ve bitkisel olmadığı takdirde,sıradan günlük kullandığımız bir krem bile bir yandan yarar sağlarken bir yandan da içinde bulundurduğu kimyasallar yüzünden cildimize zarar verebilmektedir.Ciddi fiyatlara satın alarak kullandığımız kremlerin bazen hiçbir yararını bile görmeden rafa kaldırır kullanmayı bırakırız.

Kırmızı kantaron yağı için hem yüksek meblağlar ödemek zorunda kalmıyorsunuz hem de tamamen bitkisel bir ürün olan kırmızı kantaron yağını kullanırken cildinize hiç bir zarar vermediğinizi bilmenin huzuru bile yeter :)



Gelelim bu iksir niteliğinde ki kırmızı kantaron yağının kullanım alanlarına ;)


Sivilce her yaşta çıkar ancak en sıkıcı ve sıkıntılı olanları ergenlik döneminde çıkanlardır.Ergenlik döneminde çıkan sivilcelerinizden kalan izleri,kimyasal peeling yaptırmaya gerek kalacak kadar ciddi bir probleminiz yoksa kırmızı kantaron ile rahatlıkla çözebilirsiniz. Sadece yüz değil omuzda ve vücudun çeşitli bölgelerinde bulunan sivilce izlerine kırmızı kantaron yağı sürebilirsiniz.Bu yağı bir pamuk yardımıyla, sivilce lekelerinin olduğu bölgelere, lokal olarak kompres yaparak uygulayın. Düzenli uygulandığında, birkaç kullanımdan sonra bile sivilce izlerinin renklerinin açıldığını gözlemleyebilirsiniz ;) Cildiniz kuru değil yağlı bir cilt ise sadece sivilcelerin olduğu yerlere değil cildinizin tamamına da sürebilirsiniz böylece sivilceleriniz bir yandan kuruyup sönüp yok olurken bir yandan da cildinizin tamamına bakımta yapmış olacaksınız..

İlla ergenlik dönemi değil başka nedenlerden dolayıda zamanında sivilce probleminiz olmuş olabilir ve  sonrasında sivilcelerinizden kurtulmuşsunuzdur ama lekelerinden,izlerinden kurtulamamışsınızdır bunlardanda kırmızı kantaron sayesinde kurtulmanız mümkün..Sivilce izleriniz çok belirgin olup yılların izleride olsa kırmızı kantaron bunları giderecektir.Leke ve izleri düzelttiği yere kadar düzeltecektir..Güneş lekeleride bunlara dahil bu lekeride gidermek için kullanabilirsiniz..

Zaten hangi bitki uzmanınıza soracak olursanız size diyecekleri şey,''sivilce sorunu yaşayan kişilerin yolunun muhakkak bu yağla kesişmesi gerekir'' derler.Kırmızı kantaron yağı sivilcelenme, akne, cilt lekeleri gibi problemleri hızlı bir şekilde atlatmayı sağlar diye de eklerler..

Kırmızı kantaron yağını halihazırda bulunan sivilcelerinizi kurutmada da kullanabilirsiniz sivilcelerin üzerine sürdüğünüz takdirde sivilceleri kurutmaya,söndürmeye başlayacaktır.Ancak sivilce problemleriniz için bu yağı kullanacak iseniz önerilen 3 gün de bir kullanılması..


*Kırmızı kantaron yağı sürekli olarak en fazla 6 ay kullanılabilir daha sonra 3 ay ara verilmesi gerekmektedir bu da aklımızın bir köşesinde kalsın ;)

*Önemli bir diğer hususta kırmızı kantaron yağını alırken soğuk sıkım olmasına dikkat edin mutlaka soğuk press yani soğuk sıkım olsun ;) 

*Kantaron yağını geceleri sürmeniz daha iyi sonuç verecektir..Sabah yağı sürüp dışarı gün ışığına çıkmak,özellikle güneşli günlerde yağı sürdükten kısa bir süre sonra dışarı çıkmanız önerilmemektedir bilginiz olsun ;) O nedenle siz siz olun herzaman işinizi sağlama alın yani bu yağı gece yatmadan önce sürün :) 



Kırmızı kantaron güzel bir cildin adeta sırrı olan bir yağ ;) O nedenle haftada bir kere ya da ayda bir kere de olsa cildinizde kullanın ister ara ara ister düzenli kullanın elbette bir haftalık 15 günlük 1 aylık gibi uzun süreli süregelen kullanımlarda tabi ki etkisini daha net görürsünüz ama bu şekil de düzenli kullanamıyorsanız da arada bir bu yağı cildinizde kullanın :)

Kırmızı kantaron yağı evinizde mutlaka bulunması gereken hem bir güzellik iksiri hem de bir sağlık kaynağıdır..Sadece güzelleştiren değil aynı zamanda çok yönlü tedavi etme özelliği olan bir yağ.

Ben az birazda kendimden örnek vereyim..Yağlı bir cilde sahip değilim yazın karma olan cildim,kışın kuruya dönük oluyor ancak cildin kuruya dönük olması sivilce çıkmasına engel değil biliyorsunuz..Çok şükür büyük sivilce sorunları yaşamış bir insan olmadım hiçbir zaman ancak yakın bir zamanda çenemde ufak ufak sivilceler çıktı söndü,çıktı söndü..Belli belirsizdi önemsemedim hiçbir extra bişey uygulamadım ve tabi ki sivilcelerle oynamadan olmaz :))) ben de oynadım ve zamanla o ufak sivilceler orada izler bıraktı ve 3-4 aylık sivilce izleriydi yani geçmeside daha zor çok taze bir iz değil..Kırmızı kantaronu senelerdir kullanırım ama ara ara sürerdim bu izleri görünce artık müdahale etmemin zamanı geldi dedim ve her gece yatmadan 1-2 saat önce sürmeye başladım..15 günün sonunda ne iz kaldı ne bişey inanılması zor değil aslında çünkü kırmızı kantaron yağının zaten bu özelliği var..Kısa sürede size faydasını gösteriyor..Yani çok uzun bir süre kullanıp sonrasında gözle görülür bir gözlem yapmanıza gerek yok kısa zamanda gözle görülür bir şekilde farkı gösteriyor.

Ancak ben kendi deneyimlerimden yola çıkarak ve cildi kışın kuru olan bir insan olarak söylemeliyim ki..Kırmızı kantaron yağını kış geceleri sürer bu işlemi bu zamanlarda yaparsanız sabah kalktığınızda kuvvetli bir nemlendirici ile cildinizi nemlendirin.Kırmızı kantaron kuru ciltlerde daha da kuruma yapabiliyor bir süre sonra.Özellikle her türlü cilt tipinin nem kaybettiği kış günlerinde bu daha önem arzetmektedir.O yüzden buna önlem olarak gündüz yoğun bir nemlendirici sürmemiz gerek yağı kullandığımız sürece..Yağlı ciltler için ise muhteşem bir yağ korkusuzca kullanabilirler.Karma,normal ve kuru ciltlerde ise sabahında yoğun bir nemlendirici ile nemlendirdikleri takdirde hiçbir sorunla karşılaşmayacaklarına inanıyorum.Bunu son derece hassas bir cilde sahip olan biri olarak söylüyorum ;)



Ayrıca kırmızı kantaronda dudak çevresinde oluşan ince mimik kırışıklıkları,göz çevresinde ki kaz ayağı denen çizgilerinde görünümünde azalma sağlamaktadır bunu kırmızı kantaron kullanan birçok kişide gözlemlemiş biri olarak söylüyorum.Cildin yaşını geriye itiyor gerçekten cildi gençleştiren bir özellliği olduğunu gözlerimle gördüm..Gözlemlediklerimden devam edecek olursam eğer,siyah noktaların görünümünde de ciddi bir azalma sağladığını söyleyebilirim.Dudak üstünde uçuklar olur ya yara şekline dönüşür hatta kötü bir görüntünün yanı sıra uzun süre geçmek bilmez ve acı verir evet işte bu tarz uçukların üzerinede tampon şeklinde pamuk yardımı ile sürüldüğü takdirde çok kısa sürede küçülüp,kaybolur uçuğunuz..



Haricen kullanım alanları sadece cilt güzelliği vaadi vermiyor bunun yanısıra rahatsızlıklarda da önemli bir etkisi var kırmızı kantaron yağının..Mesela sinir sıkışması olan bölgeye zeytinyağı ile karıştırılmış kantaron yağı ile ovulursa rahatlar ve ağrı çözülür.
Peki başlıklar halinde başka nelere iyi gelir bu kırmızı kantaron yağı ne işe yarar derseniz şöyle bir toplayalım..




*Güneş yanıklarını tedavi eder

*Yaraların üzerinde mikrop ve iltihap oluşumunu önler

*Derideki şişkinlik ve morluklarda etkilidir

*Sırt ağrılarına iyi gelir

*Hücre yeniler


Kırmızı kantaron yağının saç derimizde ki faydalarınıda es geçmemek gerek..Saçlı deride oluşan pullanmayı önleyen kırmızı kantaron yağı, radyasyon tedavisi ve psikolojik kökenli saç dökülmelerinde de saç hücrelerini yeniler.



Saç derisinde meydana gelen sorunlara bağlı saç dökülmelerinin önüne geçen kırmızı kantaron yağı, saç egzaması, kepeklenme sorunu, boyalar ve kimyasal işlemlerden kaynaklanan saç problemlerine de hayli iyi gelir. Saçlı deriyi yeniden yapılandıran kırmızı kantaron yağı, saçı onarır ve hücre yapımına yardımcı olur ;) Sizce de saçımız içinde oldukça faydalı bir yağ değil mi ? :)

Kırmızı kantaron yağı nasıl yapılır ? 

Bunun için taze toplanan kırmızı kantaron çiçekleri bir kavanoza doldurularak üzerini geçecek kadar saf zeytinyağıyla kaplanır ve kavanozun ağzı temiz bir tülbentle kapatılarak güneş gören bir mevkide 1 hafta bekletilir. Daha sonra tülbentten süzülen yağ, koyu renkli bir kavanoz veya şişeye aktarılarak ve ağzı sıkıca kapatılarak 1 ay boyunca serin ve loş bir köşede bekletilir. Süre dolunca kırmızı kantaron yağı kullanıma ve şifa vermeye hazır demektir.

Az öncede bahsettiğim gibi kırmızı kantaron sadece cilt güzelliği için değil cilt sağlığımız içinde son derece önemli bir yağdır..

Kırmızı kantaron yağı, iltihap önleyici bir yağdır. Antiseptik özelliği bulunan bu yağı, yara ve yanıkların üzerinde de kullanabileceğiniz gibi kanamayı durdurucu özelliği de bulunan bu yağı, yaranın üzerine mikrop oluşumunu önlemek için de sürebilirsiniz. Yani aynı zamanda cildiniz için bir koruyucudur da.

Vücudunuzda yanık mı var,çay yada kaynak su mu döküldü ya da bir ameliyat geçirmiştiniz ve o ameliyattan vücudunuzda iz mi bıraktı? 

Vücudunuzda herhangi bir nedenden ötürü oluşmuş bir yara izini tedavi etmek için, doğal bir kür olan kırmızı kantaron yağını deneyebilirsiniz. Birçok şifa özelliği bulunan bu yağı izi kalmış yaraların dışında; açık yaralar, kesikler, morluklar, ezikler için de kullanabilirsiniz. 

Tüm bu faydalarının dışında; hızlı kilo alıp verme, gebelik, ince cilt yapısı ya da genetik faktörlere bağlı olarak vücutta meydana gelen cilt çatlaklarının tedavisi için de yine kırmızı kantaron yağının faydalarından faydalanabilirsiniz.




Kırmızı kantaronu ne için kullanıyorsanız sorununuz ortadan kalktıktan sonra kullanımı kesin..Eğer sorun devam ediyorsada en fazla 6 ay kullanabilir sonrasında 3 aylık bir ara vermelisiniz bunu az önce yukarda da belirttim.Hiçbir şey uzun süre kullanılmaz fayda görmek için mutlaka esler yani ufak aralar verilmelidir.Aksi takdirde fayda elde etmek isterken zarara uğrayabilirsiniz..Herşeyin bir kararı vardır yani herşeyi ölçülü ve bilinçli kullanmalıyız.

Kırmızı kantaron sürüldüğü sürede ağrılı bir yaraya sürülüyor ise yaranın sebep olduğu ağrı ve sızıları giderir.
Yanıklarda ve haşlanmalarda da kantaron yağı kullanılabilir. Yanıkları kısa sürede iyileştirdiği gibi yanık anındaki acıyı dindirir. Aynı zamanda yanığın mikrop kapmasını ve iltihap oluşumunu engeller bu da bu yağın koruma özelliğinden geliyor az önce bu özelliğinden de yukarda bahsetmiştik :)

Pürüzsüz bir cilde sahip olmak için cilt bakım yağı olarak faydalanabileceğiniz en baş favori yağlardandır.Pürüzsüz sağlıklı görünen bir cilt demek,daha az kapatıcı kullanımı demek,daha doğal makyaj demek ve en önemlisi daha çok özgüven demek ;)


Kantaron yağı aynı zamanda bebeklerin pişiklerinde de çok etkilidir.
Ve yine bebeklerin karın ağrılarında kantaron yağı kullanıldığında ağlamaları sona erer. Ağlayan bebeğin karnına kantaron yağıyla sağ avuç içi kullanılarak hafif hareketlerle masaj yapılır :) Bence kırmızı kantaron yağının en tatlı ve en önemli kullanım alanı meleklerin ağrısını ve acısını dindirme olayı ;)




Sırt ağrıları lumbago siyatik ve romatizmada masaj yağı olarak kullanılmaktadır.
Yalnız bu rahatsızlıklarda 1/10 oranında ardıç ya da kekik yağı (veya her ikisi de) eklenerek kullanılır. Ağrılı bölgeye bu yağ ile masaj yapılır. Kısa süre içinde ağrılarınızın hafiflediğini göreceksiniz. Değişik bitki kürlerinin yanı sıra bu masajla hastalığınızı tamamen tedavi etme şansına sahipsiniz.

En enteresan kırmızı kantaron kullanım alanını ise sona sakladım :)) 
Kimi kişiler yaz-kış ayaklarını birtürlü ısıtamazlar bunlarda kantaron yağından yararlanabilirler diyip bu bilgiyi de verdikten sonra yazıyı yavaş yavaş sonlandıralım ;)


Kırmızı kantaron yağı gerçekten cilt için iksir gibi birşey..Kullanıpta memnun kalmayanını görmedim ve kime önerdiysem çok memnun kaldı.Siz de memnun kaldığınız doğal yolları yakınlarınız ile paylaşmaktan çekinmeyin..Doğal olan herzaman daha sağlıklı,daha kalıcıdır o yüzden doğal yollar varken ilk olarak içinde kimyasallar bulunan krem vs. yönelmeyelim.İlk başta eskilerden bu yana etkisi ispatlanmış doğal yolları deneyelim.
Herhangi bir krem iyi geldimi birbirimize tavsiye ederiz ama her nedense yolu doğallıktan geçen hiçbir şeyi tavsiye etmez kendimiz kullanır işimiz bitince o bilgiyi rafa kaldırır ve belki kendimiz bile bir süre sonra fayda gördüğümüz o doğal yolu unuturuz.Unutmayalım unutturmayalım doğal olanı sevelim ondan uzaklaşmayalım e ozaman herkese sağlıklı günler :)



https://www.instagram.com/?hl=tr

SNAPCHAT : mrvg9


17 Şubat 2017 Cuma

BEL FITIĞI,BOYUN FITIĞI VE YA FİBROMİYALJİ AĞRILARINIZ VARSA 1 AY DA BU AĞRILARINIZA SON VEREBİLİRSİNİZ ;)





Merhaba arkadaşlar upuzuuuunnn biraradan sonra tekrar bloga döndüm ;)
İtiraf ediyim yazmayı çok özlemişim :)
Blogda yine içimden geldiği gibi herşeyden yazıp sizlerle paylaşıcam.
Sözü çok fazla uzatmadan konuya geçiyorum ;)



Başta şunu söylemeliyim ki küçücük yaşlardan bu yana alternatif tıbbın her çeşidine çok fazla ilgili bir çocuktum büyüdüm gittim bu değişmedi..Çok fazla araştırırım,notlar alırım işte benim hobilerimden biri de budur :) 
Ancak alternatif tıpta en çok bitkilerin dünyası ilgimi çekmiştir.Saatlerce bitkilerle ilgili yazılmış makaleleri okusam,araştırsam sıkılmam.Bu nedenledir ki hiçbir okuduğumu unutmam nasıl dikkatli okuyorsam ve nasıl bu alanla ilgilenmekten zevk alıyorsam artık siz düşünün hepsi ezberimdedir.
Benim bitkiler dünyasına olan aşkımdan miniminnacık bir giriş yaptıktan sonra sözün özüne gelelim☺






Bel fıtığı,boyun fıtığı gibi rahatsızlıklardan ülkemizde birçok kişi maalesef muzdariptir.Genç yaşlı demeden bu rahatszılıktan yakınan büyük bir kitle vardır.Benim de ailemde bel ve boyun fıtığı rahatsızlığı olan var.Bu yazımı yazmama vesile olan paylaşımımın nedeni olan kürü ilk onlara uyguladım ve çok ama çok faydasını gördük daha sonra çevremdekilere söylemeye başladım ve onlarda aynı şekilde kısa sürede çok faydasını gördüler.Bende daha fazla kişi yararlansın diye ilkten snapchat hesabımdan yayınladım baktım çok fazla ekran görüntüsü alındı çok fazla soru geldi,sonrasında instagramımın instasnapinde paylaştım ve bu seferde dm den çok fazla soru geldi '' nasıl gerçekten ağrı geçti mi ? nasıl uyguladın tam olarak anlatta biz de yapalım gibi konuşmalar sonrasında gerçekten artık herkese tek tek anlatmakla bir süre sonra başa çıkamamaya başladım,zamanım yetmedi ve daha çok kişi faydalansın soran olursa detaylı anlattımını okuyabilsinler ve bize ve çevremizdekilere ne denli faydalı olduğunu öğrensinler diye bloga yazma kararını aldım ;) Çünkü biz çok şükür çok faydasını gördük ve burdan da bir kişi dahi olsa görüp,okuyup,uygulayıp Allah razı olsun dese bu dünyalara bedel ☺


İlk başta söylediğim gibi ben bitkilerin dünyasını çok seven ve hobi olarak çok fazla araştırıp,öğrenmek isteyen biriyim..Ancak ben bir bitkiyi ya da bir rahatsızlığa iyi gelebilecek bitkilerle gelen bir şifayı araştırırken ilk olarak Prof.Dr.İbrahim Saraçoğlunun anlatımlarından,kürlerinden,tavsiyelerinden başlarım..Gerek sosyal ağda,gerekse kitaplarında ne kadar paylaşımı varsa onları inceler,okur,dinler not alırım..Benim için bu devrin Lokman hekimidir.Hangi kürünü denediysem herzaman hep olumlu sonuçlar aldım ya da ailem,arkadaşlarım çevremden kime tavsiye ettiysem olumlu sonuçlar aldılar..
Yine ailemde olan rahatsızlıklardan bel fıtığı,boyun fıtığı ve fibromiyalji rahatsızlıklarına iyi gelebilecek bitkisel yöntemleri araştırırken ilk olarak Prof.Dr.İbrahim Saraçoğlunun bilgilerine başvurdum ve uyguladık sonuç gerçekten iyinin en iyisiydi..Sonra çevremdekilere biz bu kürü uyguladık siz de uygulayın dedim ve dediğim kim varsa çok şükür Rabbim şifasını verdi..



Ve bu kişilerin ağrıları oldukça şiddetli bel ve boyun fıtığına bağlı ağrılar ve fibromiyaljiye bağlı sırt ağrılarıydı.
Benim yakın çevremden bu kürü kim uyguladıysa 3-4 güne bel,boyun ve fibromiyaljiden kaynaklanan ağrılarında ciddi anlamda hafifleme gerçekleşti bir kaç hafta sonra ise ağrılar neredeyse tamamen geçti yani 1 ayı bulmadan birçok kişinin ağrıları geçti..Ancak bu kür şöyle birşey ki ağrılarım geçti bırakayım demeyeceksiniz.Kalıcı sonuç için 1 ay boyunca ağrılarınız  3-5-10-20 gün sonra ne zaman geçerse geçsin bir ay boyunca devam edeceksiniz.Kürü 1 ay'a tamamlayacaksınız.


Şikayetiniz hangisinden bel-boyun fıtığımı yoksa fibromiyalji mi ona göre bu yağları verilen ölçülerde karıştırıp 1 ay boyunca günde 2 kere sabah ve akşam olmak üzere bilinçsizce bir masajla değil!!!Hafif hafif 10-15 dakika kadar ağrıyan bölgeye ve çevresine sadece sürüyorsunuz..

Kür için susam yağı ve adaçayı yağı diğer bir adıyla acı elma yağına ihtiyacımız var.

Bel ve boyun fıtığı için;
3 çay kaşığı sussam yağına 
1 çay kaşığı adaçayı yağı ( acı elma yağı ) karıştırıyoruz..

Fibromiyalji için ise;
1 tatlı kaşığı susam yağını
1 çay kaşığı adaçayı yağı ( acı elma yağı ) karıştırıyoruz..

Fibromiyalji kürünü yaparken aşağıda tarifini yazdığım çaylarıda belirtilen ölçü ve zamanlarda bir ay boyunca içerseniz daha etkili bir fayda görürsünüz..



Kaynamış olan 1 bardak suya,1 tatlı kaşığı çoban çantasını atıp 3 dakika kısık ateşte kaynatıyoruz ve daha sonra süzüyoruz ılıyıncada bu çayı sabah kahvaltısından yarım saat önce içiyorsunuz.




1 tatlı kaşığı karabaş bitkisini 1 bardak kaynamış suya atıp 7 dakika kısık ateşte kaynatın.Daha sonra süzüp ılıdıktan sonra akşam yemeğinden 2 saat sonra için bu çayıda için..


Bel ve boyun fıtığı kürünü yaparken bu çayı içmiyoruz bu çay sadece fibromiyalji kürünü yapanlar için..

Ayrıca unutmayalım ki bitki çaylarını her seferinde tatlı yani klorsuz sudan yapacaksınız ve her seferinde taze olarak yapacaksınız..
birden yapılmaz..

Kendi uygulama şeklimden bir not verecek olursam eğer;bu kürü yaparken 10-15 dakika yağı anlattığım şekilde sürdükten ve bu işlem bittikten sonra çok az ısıtılmış bir havluyu ya da tülbet tarzında birşeyi yağı sürdüğüm bölgeye koymuştum..sıcak tutsun diye..yarım saat bir saat sonra çıkarttırmıştım..işin bu kısmı benim yaptığım birşeydi siz ister yapın ister yapmayın..Kürde olan birşey değil ben bu ısıtılmış havlu olayını kendim yaptım:)


Dipnot olarak şunu söylemeliyim ki; Osmanlı döneminde susam yağı ağrı kesici olarak çok fazla kullanılmaktaymış.

Rabbim Ya Şafii ismi şerifi ile nerde şifa arayan varsa şifa versin inşaAllah..Biz Rabbiminde izni ile Prof.Dr.İbrahim Saraçoğlunun bu kürü vesilesiyle şifa gördük ve çevremdeki birçok kimsede şifa gördü,inşaAllah bu kürü buradan okuyup yapanlarada Rabbim şifalar ihsan eyler :) 

https://www.instagram.com/?hl=tr


SNAPCHAT ADRESİM : mervegucluu1