26 Eylül 2013 Perşembe

PARFÜM ALMADAN ÖNCE BU YAZIYI OKUYUN ;)

PARFÜM ALMADAN ÖNCE BU YAZIYI OKUYUN ;)


Parfüm satın alırken ve kullanırken nelere dikkat etmek gerektiğini biliyor musunuz? İşte işinize yarayacak ipuçları...

Alırken...

Parfüm alışverişi için sabah erken saatleri tercih et. Bu saatlerde burun daha hassas olur ve böylece daha doğru bir karar verebilirsin.
Parfümü denerken, bileklerine uzaktan püskürtmeli ve kurumasını bekledikten sonra kalan kokuyu koklamalısın.
Bir parfümü asla şişeden koklayarak test etme! Teninde nasıl duracağı çok daha önemli!
Parfüm alırken kolunun üst kısmına kokuyu uygula ve 10 dakika bekle.
Parfüm alırken son moda parfümler yerine tenine uygun olanları tercih et.


Kullanırken...

Parfümü sadece vücuduna değil, elbiselerinin üzerine de sıkarsan, kokun gün boyu kalır. Tabii öncelikle parfümün leke bırakmayacağından emin olmalısın.
Parfümünü asla güneşe maruz kalacağın günlerde kullanma! Aksi halde cildinin tahriş olmasına ve cildinde lekeler oluşmasına neden olabilirsin. 
Parfümünün uzun süre etkisini korumasını istiyorsan, temiz cilde uygulamalı ve 20 cm uzaktan sıkmalısın. Böylelikle çok daha fazla yere koku gelmiş olur.
Gündüz tenine uygun hafif kokuları, gece ise biraz daha ağır kokuları tercih edebilirsin.
Spor yapmadan önce parfüm kullanmamalısın. 



Aynı anda üç ya da daha fazla koku kullanmamalısın. Hepsi birbirine karışacağı için yeni fakat kötü bir kokun olabilir.
Parfümünü kulak arkası, bilekler ve boyun çukuruna sıkarsan, üzerindeki koku çok daha uzun süreli kalır.
Geçtiğin yerde kalıcı bir etki bırakmak istiyorsan, dizlerinin arkalarına ve saçlarına da parfüm sıkmalısın.
Parfümünün daha uzun süre dayanmasını ve bozulmamasını istiyorsan, mutlaka kutusunda ve güneş görmeyen bir yerde saklamalısın. 


Teninize karışan parfüm bazen çok çarpıcı kokarken, bazen de soluk kalabilir çünkü kokuya hayat veren sizin cildinizdir.

Kişiliğiniz ve tercihinize göre parfüm çeşitleri derin, yoğun ve gizemli (vanilya, sandal ağacı vb.) veya hafif, ferah ve romantik (gül, yasemin vb.) çeşitlerde değişiklik gösterir.

Uzmanlar esmerlerin daha yoğun kokular, sarışınların ise hafif ve ferah kokular seçmesini önermektedir. Ancak kişilerin tercihleri de bu aşamada çok önemli rol oynamaktadır. Doğru pafümü seçmek için parfümle ilgili temel bilgilere sahip olmak gereklidir.



Üç tabakası olan parfümün kendini açığa çıkarması için sabırlı olun. Parfümü ilk kokladığınızda burnunuza gelen koku üst katmandır, genellikle geçicidir ve çabuk dağılır. Orta katman, birkaç dakika sonra ortaya çıkar ve yavaşça dağılır. Parfümü sürdükten 30 dakika sonra temel katmanı duymaya başlarsınız. Genelde orta katmanla karışan bu koku parfümün temel özelliğidir.



Mevsimlerle birlikte parfümünüzü de değiştirmeniz gerekebilir çünkü soğuk, kokunun etkisini azaltabilir.

Kuru bir cildiniz varsa daha fazla parfüm sürün. Yağlı cildi olanlarda parfüm daha kalıcıdır.

Maksimum etki için nabzınızı ölçebildiğiniz yerlere parfüm sıkın.

Parfümü sıktıktan sonra ovalamayın. Bu hareketiniz moleküllerin parçalanmasına neden olacaktır.

Parfümü mücevher ve incilerin üzerine sıkmayın. İçerisindeki alkol kaplamalarına zarar verebilir.



Evet arkadaşlar bu minik ama hoş bilgilerden sonra şimdi napalım alışverişimize çıkıp bu maddelere önem vererek bir parfüm alalım bakalım bu bilgilerden önce aldığımız parfümüzün etkisi ile bu maddelere dikkat ederek aldığımız parfümümüzün etkisi nasıl olacak ekstra bir farkı olacak mı...

Ben ilk fırsatta bu maddeler eşliğinde bir parfüm alacağım ve daha sonra düşüncelerimide facebook blog sayfamdan sizlerle paylaşacağım :) 

Hadi bakalım parfümlenmeye :)))

Güzel güzel miissss kokulu günler diliyorum hepinizi bir diğer postta kadar kendinize çok iyi bakın ;)





SNAPCHAT : mervegucluu1

https://www.instagram.com/mervegucluu/






18 Eylül 2013 Çarşamba

BİRBİRİNDEN YARDIMCI MAKYAJ TÜYOLARI BURADA BAYANLAR :)

BİRBİRİNDEN YARDIMCI MAKYAJ TÜYOLARI BURADA BAYANLAR :)


'Zorla güzellik olmaz'' derler, ama iş makyaja gelince bu söz anlamını yitiriyor! Çünkü basit birkaç teknik ile daha büyük gözlere, daha uzun bir yüze veya daha kalın dudaklara sahipmiş gibi görünmek mümkün!


Gözler


Eğer gözlerini olduğundan daha büyük göstermek ve etkili bakışlara sahip olmak istiyorsan...


Yapman gereken: 


1-Kendine bir koyu, bir de açık renk far seç. Göz kapağının tamamına açık renk farı sür.


2- Eye-liner senin makyaj çantandan eksik olmaması gereken bir ürün! Gözün iç köşesinden ince olarak başla, göz ortasından dış köşeye doğru çizgiyi kalınlaştır. Böylece gözlerini daha büyük gösterebilirsin.


3- Koyu renk farı göz çukurunun üzerine sür. Dışa doğru da hafifçe dağıt. Açık ve koyu farlar arasındaki çizgi olmaması için renkleri birbirine iyice yedir.


4- Kirpikleri uzun gösteren bir maskara ile kirpiklerini belirginleştir.


Akıllı öneri:


Gözlerine kalem çektikten sonra çizgiyi parmağınla veya pamuklu çubukla dağıtırsan, buğulu gözler elde edebilirsin. 


Burun


Eğer burnun uzun ve kemikli ise, basit birkaç adımla onu daha ince gösterebilirsin!


Yapman gereken:


1- Burun ucuna kullandığından 1-2 ton daha koyu renk fondöten uygula. Fondöteni sınır yapmayacak şekilde iyice yedirdikten sonra küçük dokunuşlarla pudrala.


2- Burnunun üzerine (burun kemiğin boyunca) ve yüzüne daha açık tonda fondöten sür. Parmağınla fondöteni iyice yay ve 2 ton arasındaki sınırları yedirip yok et. 


3- Son olarak yüzünü mat bir pudrayla pudrala. 


Akıllı öneri:


Fondöteni nemli süngerle uygularsan çok daha iyi sonuç alırsın. 


Yanaklar


Yüzünün çok yuvarlak olduğunu düşünüyor ve onu olduğundan daha uzun göstermek istiyorsan...


Yapman gereken:


1- Şakaklarına, elmacık kemiklerine ve çene altına büyük bir allık fırçası yardımıyla bronz allık sür. 


2- Daha açık renk pudrayla alnını, burnunuzu ve çene ucunu vurgula.


Akıllı öneri:


Allık sürme işlemeni mutlaka gün ışığında yapmalısın. 


Dudaklar


Dudaklarının daha dikkat çekici olmasını mı istiyorsun?


Yapman gereken:


1- Dudaklarının daha dolgun görünmesini sağlamak için dudak çerçevesine, dudak çizgisinin dışından kalem çek. Daha sonra da parmak uçlarınla bu çizgiyi biraz dağıtarak keskinliğini azalt.


2- Şimdi dudağını dikkat çekici bir renk ile boya. Açık renk rujlar dudağı daha dolgun gösterir. Bu yüzden çok koyu kahverengilerden ve bordolardan uzak dur. 


Akıllı öneri:


Alt ve üst dudaklarının kalınlıkları birbirine uymuyorsa, değişik iki ton ruj kullanabilirsin. Kalın dudak için koyu, ince dudak için açık renkte bir ruj sürersen, dudağının asimetrisini gizleyebilirsin.

Formüllerle, sıkıcı ezberlerle uğraşmana hiç gerek yok! Makyaj yapmak, püf noktalarını bilirsen aslında çok kolay. İşte sana, arkadaşlarınla buluşmaya giderken, sevgilinle ilk buluşmada,  kısa sürede harikalar yaratabileceğin taktikler...

 Makyaja başlamadan önce


* Makyajını temiz ve nemlenmiş bir cilt üzerine yaparsan daha güzel bir görüntü elde edersin. Ama temizleme ve nemlendirme işlemlerini, makyajdan en az bir saat öncesinde yapmalısın. Özellikle nemlendiricini makyajdan hemen önce kullanmamalısın. Çünkü cilt, kremle birlikte boyayı da emebilir, özellikle allık sürerken parça parça bir görüntü yaratabilir. 


* Makyajdan önce saçlarına son şeklini ver. Böylelikle sprey, jöle gibi şekillendiriciler makyajına karışmamış olur. 


* Ne giyeceğini önceden belirle ki, makyaj için kullanacağın renkleri ve makyaj tarzını da önceden kestirebilesin. 


* Fondöten seçerken cilt rengini iyi belirlemen gerekir. Bunun için en uygun ışık, gün ışığıdır. Kozmetik merkezlerini aydınlatan florasan lambalar, cildi olduğundan daha soluk gösterir.



Yüz

Fondöten kullanırken dikkat etmen gereken en önemli nokta, genç bir cilde sahip olduğun için hafif formüllü ürünler seçmek. Ten rengine uygun seçtiğin fondöteni sünger ya da parmaklarını kullanarak önce izlerin üzerine uygula. Sonra nokta nokta tüm cildine değdir ve sünger yardımı ile eşit miktarda tüm yüzüne dağıt. Cildin fazla pürüzlü değilse fondöten yerine pudra kullanmayı da tercih edebilirsin. Gülümse ve tam elmacık kemikleri üzerine fırça yardımı ile içten dışa doğru hareketlerle allığını iyice yay.


Göz

Parmakların ya da fırça yardımı ile, göz farını, gözkapağına içten dışa, dıştan içe hareketlerle iyice dağıtmalısın. Gözkapakların küçükse daha açık ve parlak tonları tercih et. Kaşlarının daha kalkık durması için tam kaş altına beyaz far kullanabilirsin. Kaş kemiğin çıkıksa koyu bir tonla gölgeleme yapabilirsin. Maskaranı sadece üst kirpiklerine uygula. Tam kirpik dibinden sürmeye başla, uca doğra küçük zigzag hareketler yaparak tamamla.

Dudak

Rujunun daha kalıcı olması için dudaklarına önce pudra sür. Kalem kullanacaksan, tam dudak çizgisinden geç. Sakın üstüne taşırma! Bir kat rujunu sür ve bir peçete ile fazlalığını aldıktan sonra ikinci katı geç. Dudakların ince ise, açık renkleri tercih et. Dudağın daha kalın görünmesine yardımcı olan diğer bir püf noktası, parlatıcıyı tam orta bölümüne kullanman.




17 Eylül 2013 Salı

YAZDAN KIŞA GEÇERKEN SAÇLARIMIZI BİR ELDEN Mİ GEÇİRSEK ?

YAZDAN KIŞA GEÇERKEN SAÇLARIMIZI BİR ELDEN Mİ GEÇİRSEK ?


Yaz aylarının havuz, güneş gibi nimetlerinden bol bol faydalandık. Ama saçlarımız?.. Ne şekil alıyor ne de eskisi gibi parlak ve canlı görünüyorlar. Artık onları eski formuna kavuşturmaya ne dersin?

 Saç: “Sağlığımla oynamayın!’’ 



Evet, tüm suç bizde! Hangimiz “Ben dengeli beslenip, saç sağlığıma dikkat ediyorum’’ diyebilir? Oysa uzmanların da belirttiği gibi saçlarımızın sağlığını yitirmesindeki birinci etken, dengesiz beslenme. 



Özellikle de fast food alışkanlığı... Dolayısıyla tek yönlü beslenmeyle saç köklerimiz ihtiyacı olan diğer vitaminleri alamıyor ve böylece dökülmeler, elektriklenmeler başlıyor. 
Tabii saçların parlaklık ve canlılığını yitirmesini de unutmamak gerek! Bu yüzden en azından akşam yemeklerinde bol meyve ve sebze yiyerek saçlarımızın ihtiyacı olan vitamin ve minareli karşılayabiliriz. Ayrıca bundan sadece saçlarımız değil, cildimiz, dişlerimiz de yarar görecek. Saçlarımızın en çok ihtiyacı olan vitaminler ve bu vitaminlerin en çok bulunduğu besinlere gelince...



 A Vitamini: Ispanak gibi koyu renk bitkilerde, kavun, şeftali, patates gibi sarı, kavuniçi renkli meyve ve sebzelerde, yumurta ve sütte...  
B Vitamini: Dana, ciğer, böbrek, balık, piliç, çiğ yumurta, inek sütü, beyaz ekmek, bulgur, muz, avakado, tavuk eti, patates, kuruyemiş, midye ve sebzelerin çoğunda...
C Vitamini: Greyfurt, turunçgiller, çilek, brokali, lahana, kuşburnu, patates, narenciye ürünlerinde, yeşil biber ve kavunda...

 Doğru ürünlerle sağlıklı saçlar 



“Saçlarımın nesi var?’’ en yaygın sorumuzdur. 
Ama bu sorunun cevabını biz değil, bir saç uzmanı verebilir. Uzmanlara göre saç sorunlarını anlamak için bir saç analizinin mutlaka yapılması gerek. Bu analiz sırasında saç kökü, saç derisi ve saç teli yüz kez büyültülerek inceleniyor. İncelemenin sonunda saçın tel, kök, deri cinsi belirleniyor. Böylece saçınızın cinsini öğrenerek ürün seçimini bilinçli yapıyor, saçınızda matlaşma, kepeklenme, cansızlık gibi sorunlarla karşılaşmıyorsunuz. 
Örneğin saç telin kuru, saç diplerin yağlıysa, “karma saçlar’’ için üretilen şampuanı kullanman gerektiğini, bu analiz sayesinde öğreniyorsun. Saç analizini bir güzellik merkezinde yaptırabileceğin gibi, büyük alışveriş merkezlerinde bulunan birtakım firmaların belli dönemlerde gerçekleştirdikleri ücretsiz saç analizi promosyonundan da yararlanabilirsin. Bunun yanı sıra kendi saçınızın özelliklerini anlamak için şu ipuçlarından yararlanabilirsin.



* Banyodan sonra saç derini kaşıdığında parmağında yağlanma hissi varsa ve saç derin griye yakın bir renkte ve parlaksa saç diplerin yağlı demektir.
* Kuru bir saç derisinin belirtisi ise derinin bembeyaz bir rengi olması. Ayrıca saç derisine parmağını sürdüğünde bir yağlanma hissi duymazsın.
* Saç tellerinin cinsini öğrenmek için yıkama sıklığını ve saçının matlık durumunu gözlemlemelisin. Yağlı ve parlak görünümü yüzünden gün aşırı yıkama ihtiyacı duyulan saçlar yağlı, bir hafta yıkanmasa bile yağlanmayan ve mat görünen saçlar ise kurudur. 

 N’olur dökülme!



Saçımızla ilgili yaşadığımız en büyük sorunlardan biri de dökülmeler... Ne yazık ki saç tellerimizin belli bir yaşam süresi var ve onlar bu süreyi tamamladıklarında dökülüyorlar. Ortalama olarak bir saç teli, büyümesini 1000 günde tamamlayıp, saç ve deri sağlığıyla orantılı olarak 100 gün içinde dökülüyor. 



Eğer hücreler sağlıklıysa yenileri kolaylıkla çıkıyor. Ancak olumsuz etkenler, hücrelerin canlı kalmasını engelleyebiliyor. Bu etkenler aynı zamanda dökülmeyi de hızlandırıyor. Sorunun çüzümü ise kesinlikle bir uzmana danışarak saç dökülmemizin nedenlerini öğrenmek ve bu doğrultuda gerekli ürünleri kullanmak.

 Sonbahar ve kepek



Yazdan bahara geçerken saçımızdaki kepeklerin artaması şaşılacak bir durum değil, çünkü mevsim değişikliği kepeklenmenin başlıca nedenlerinden. Diğer etkenler ise yorgunluk, stres, hava kirliliği, yanlış beslenme ve yanlış ürün kullanımı... Peki, onlardan kurtulmanın yolu?.. Siyah kıyafetlerimizi rafa kaldırmak yerine saçımızdaki kepekleri ortadan kaldırmak en iyisi. Bunun için de kepek önleyici ampuller ve şampuanlar kullanmalı, eğer bu yetersiz kalıyorsa dermotolağa başvurmalıyız.

 Asla yapma

Yaptığımız birçok hata istemediğimiz sonuçlara yol açıyor. Kullandığımız taraktan, kurulama yöntemimize kadar her şey, saçımızın güzelliği için önemli.

 İşte uzmanların bize tavsiyeleri:

Saç cinsine uygun olan ürünleri seçmelisin. Genelde şampuan ve saç kremini ayrı ayrı kullanmayı tercih et, çünkü krem ve şampuan bir arada olunca birbirlerinin etkilerini azaltıyor; saç temizlenmiyor ya da yumuşamıyor.

Her banyo yaptığınızda şampuan ve kremden sonra  ayrı bir nemlendirici kullanmana gerek yok. Saçının yıpranma oranına bağlı olarak iki haftada veya ayda bir diğer bakım ürünlerini kullanmak saçına iyi gelecektir. Tabii doğru ürünlerle...
Saçınız için kullandığınız ürünün mutlaka kullanma talimatlarına göz at. “Saçıma iyi gelecek’’ diye avuç avuç krem kullanmanın hiç anlamı yok. Biliyorsun ki her şeyin fazlası zarar.
Saçını yumuşak hareketlerle taramalısın. Ayrıca yumuşak, doğal kıldan yapılmış ve temizliği kolay fırçalarla saçını tara. Bu noktalara dikkat etmek, saçlarının kırılmasını ve onların elektriklenmesini engelleyecektir.



En iyi şampuan, kimyevi değil daha çok bitkisel maddelerden oluşan, saç cinsine uygun, Ph oranı 5.5 olan ve çok köpürmeyen şampuandır. 

İdeal olarak kabul edilen saç yıkama ısısı 38-39 derecedir. Saç sağlığın için çok soğuk ve çok sıcak sudan kaçınmalısın.

Yıkama sonunda  saçların için yapacağın en güzel şey, saç diplerine 2-3 dakikalık masajdır. Böylelikle kan dolaşımı artacak ve saç köklerin beslenecek.

Saçlarınızın yıpranmasını istemiyorsan, amonyak ve peroksit içeren saç boyalarından, yüksek miktarda alkol içeren şekillendiricilerden uzak durmalısın.
Saçının canlı ve dolgun gözükmesi için en az yılda iki kez kırıklarını aldırmalısın. Ayrıca seçtiğiniz modellerin saçlarını canlı ve dolgun göstermesinde büyük etkisi var.


Saç maskeleri

Saçları beslemek için
50 gr adaçayı
Bir çay bardağı lavanta
Bir çay bardağı kekik
Bir çay bardağı atkuyruğu otu
Bir litre su
Suda tüm bitkiler 10 dakika kaynatılır ve süzülür. Süzülen su, sabah ve akşam saç diplerine masajla sürülür.

Koyu renk saçları parlatmak için
2 çorba kaşığı biberiye
2 bardak su
Sıcak su biberiyenin üzerine dökülür. Banyoda saçın son durulama suyuna katılarak kullanılır.


Kepekleri önlemek için
1. yöntem
1 avuç biberiye
4 bardak saf alkol 
Biberiye 15 gün alkolde bekletilir ve süzülür. Her gün üç çorba kaşığı 
kadarıyla saç dipleri ovulur.

2. yöntem
2-3 kereviz yaprağı
2-3 fincan su 
Kereviz yaprakları suyun içinde 5 dakika kaynatılır ve süzülür. Saç yıkandıktan sonra, saç diplerine bu losyonla masaj yapılır.
Saç dökülmesini önlemek için
2 lt. süt
1-2 damla limon suyu
Sıcak süte limon damlatılır. Sütün kesilen kısmı dibe çöker, üstte kalan mavi kısım alınır ve soğtulur. Bununla saç dipleri ovulduktan sonra saçlar havlu ile sarılarak 1 saat kadar bu biçimde tutulur ve saç durulanır.

SNAPCHAT : mervegucluu1

14 Eylül 2013 Cumartesi

MAKYAJ MALZEMELERİNİZ ESKİDİ Mİ HAYDİ ONLARI İLK GÜNKÜ HALİNE ÇEVİRELİM



MAKYAJ MALZEMELERİNİZ ESKİDİ Mİ HAYDİ ONLARI İLK GÜNKÜ HALİNE ÇEVİRELİM






Onlarca para verip aldığın makyaj malzemelerine iyi bakıyor musun? Kuruyan maskaraların, kırılan farların varsa ve kremlerinin bozulup bozulmadığını şıp anlamak istiyorsan, bu yazıyı kaçırma! Kırılan, eskiyen makyaj malzemelerini hemen çöpe atmana gerek yok!


Rujun kırıldıysa…
Sıcak havalardan rujun yumuşadı ve orta yerinden kırılıverdi!

Bunu dene: Kopan parçayı bir mendil yardımıyla tutarak altını bir çakmak ile ısıt. Erime noktasına geldiği anda lipglosun içinde kalan diğer parçayla birleştir. Hemen kopmaması için de birkaç saniye bu şekilde bekle. Sonra da ruju, ruj kılıfının içinde fakat ağzı açık bir şekilde buzdolabına koy ve soğumasını bekle. Tamir olmayacak gibiyse, en iyisi kırılan parçayı başka bir lipgloss kabına koymak ve buradan kullanmaya devam etmek.


Açarken kaleminin ucu kırılıyorsa…
Göz veya dudak kaleminin ucunu açarken kırılmasını istemiyorsan, işte önerin…

Bunu dene: Kalemi açmadan önce 15 dakika buzdolabında beklet. Böylece içeriği sertleşen kalemin ucunu daha rahat açabilirsin!


Saç spreyin tıkandıysa…
Saç spreyinin içindeki yapışkan madde, bazen akabilir veya kuruyabilir. Bunun sonucunda da kapağın ucu tıkanır ve spreyi kullanmamız engellenir.

Bunu dene: Spreyi sıktığın ucu buhardan geçirerek yapışkanlı yerlerin yumuşamasını sağla. Sonra bir kürdan ya da kağıt mendille ucundaki deliği güzelce sil ve temizle. Bir daha tıkanmaması için de her kullanımdan sonra sıcak suyun altında tut ve kurula.


Pudran/allığın kırıldıysa…
Toz halinden sıkıştırılan pudralar, en ufak bir çarpmayla hemen kırılabilirler!

Bunu dene: Kırık parçaları pudra kutusunun içinde bir araya getirerek üzerine temizleme losyonu dök. Düz bir bıçak yardımıyla düz olmasını sağla. Sonra kurumaya bırak. Eğer parçalar harita gibi olmuşsa ve birleşmeyecek gibiyse, kalan sağlamları da sen kır ve bir fırça ile toz pudra olarak kullanmaya devam et:)


Farların sertleştiyse…
Göz farlarını uzun süre kullanmadığımızda sertleşip etkilerini kaybediyorlar…

Bunu dene: Bir mendil yardımıyla farın üst yüzeyini hafifçe sil. Eski parlak farının geri geldiğini göreceksin!


Maskaran kuruduysa…
Ağzını iyice kapamadığın için maskaran kurumaya başladı!

Bunu dene: Yapman gereken ilk şey, onu sıcak suya batırmak ve bir süre beklemek. Ayrıca maskara fırçasına iki damla göz kremi sürüp daha sonra yavaş ve yuvarlak hareketlerle fırçayı maskara tüpünün içinde çevirmeyi de deneyebilirsin.


Ojenin kapağı sıkıştıysa…
Ojenin kapağını açmak için Süpermen’in yardımına ihtiyacın yok!

Bunu dene: Sıkışan kapağı önce asetonla sil. Ardından vazelinle kapağın kenarını ov. Kolayca açıldığını göreceksin. Eğer ojen kalınlaştıysa ve rahat sürülmüyorsa, şişeyi sıcak suya oturt ve bir süre bekle. Biraz salladıktan sonra içine dört damla aseton dök.





Bu öneriler umarım ufakta olsa sizlere yardımcı olur ve bu zor hayatta en azından makyaj kısmında bizlerin işlerini kolaylaştırır :)))Bu temenniylede bu posttu bitiririm... Kendiniz çok iyi bakın...Bir dahaki postta kadarda burdan ayrılmayın görüşmek üzere ;)

SNAPCHAT : mervegucluu1

https://www.instagram.com/mervegucluu/





4 Eylül 2013 Çarşamba

ELİF MISIRLI UYARDI HANIMLAR GİYİNİRKEN BU TÜYOLARA DİKKAT!



ELİF MISIRLI UYARDI HANIMLAR GİYİNİRKEN  BU TÜYOLARA DİKKAT !



Trendlere uygun son moda giyineceğim derken, sakın moda kurbanı olmayın. İşte, ELif Mısırlı'ya göre yapılan ve gerçekten de çok kötü duran moda kusurları...


1. Kısa boyluların uzun, duble paçalı bol pantalon giymesi.

2. Büyük gögüslü kadınların bol desenli kruvaze bluz giymesi.


3. İri yapılı ve geniş basenli kadınların, yanları ve arkası cepli pantolon ve dar tişört giymesi.


4. Büyük empirme desen ve enine çizgili kumaşların birlikte kullanılması.


5. Uzun ve bol paçalı pantalonun tunikle tamamlanması.

6. Pilise eteğin üzerine uzun bluz giyilmesi.

7. Bacaklar kısa ise dar pantalon giyilmesi.

8. Ayrı geometrik kumaşların bir arada kullanılması.


9. Cigarette pantalonla topuklu ayakkabı giyilmesi.

10. Beden boyu kısa olanların kalın kemerler takması.





SNAPCHAT : mervegucluu1